30 Mart 2010 Salı

HAFTANIN SIKILHANI

- Alo Sıkıl, Hırgürkan Yırtıcı konuşuyor. Nasısın aslan parçası. Nerdeyim bil bakalım.
- Ekmeğinin peşindesin. Ekmek, delikanlı, yiğit, vatan, ihale, rüşvet, sıkmak, evinden aldırmak, şerafsiz felan... Hadi kapatalım şimdi.
- Dalga geçme lan yavuşak. Ehem... Yapma güzel kardeşim, biz Yırtıcı Gourup olarak bıraktık artık bu çakallıkları. Ekmeemizin peşinde, vatanına milletine faydalı, çoluğuna çocuğuna vea..
- Ehehe...
- Herneyse, tamam gülme kırarım organlarını içerden. Yırtıcı Gourup olarak ağaç dikiyoruz, koş okuldan adam topla gel, kantinimizce bedava gazoz da dağıtılacak...
- Ağaç mı? Dibine ceset mi gömüceeniz...
- Ulan gelme üstüme... İmajımızı temizleyelim diyoruz, sen yangına körüklü otobüsle parlayıcı madde taşıyosun, köt! Zaten ne geldiyse senin mokuna geldi başımıza. Yazargille yıllardır yazdınız orda bizim kantin ihale işlerini, Servis Şoförü Celil Abi'nin narkotik durumlarını felan, hedef gösterdiniz medyalara bizi. Aha şimdi habire manşet. Vay "4500 yavrunun emanet edildiği kantinci, iki taciz bi tecavüzden ayrıyetten ihaleye fesat, rüşvet..." Yatıp kalkıp bizi yazıyo şşleşekler.
- Ama burdakiler hayal...
- Ne hayali lan. Kantinciyle servis şoförüyle ilgili hayal mi olur... Hayal şööle olur: Hayvan hakları savunucusu bir kız, annesiyle babasını ziyaret etmek için Fransaya yola çıkar, havaalanında Parisli bir ajanla tanışır aşık olurlar. Hayatın anlamını Tibet'te bulurlar, yolculukları Mısır'da son bulacaktır felan" Bu tip bi hayal kur, reklamlardaki gibi, üstüne para verelim destek olalım şerafsiz. Sana ne ekmeenin peşindeki esnaftan. Esnaf tedirgin olsun, piyasada durgunluk başgöstersin, bu mudur senin hayalin. Bak gülüyo bi de şerefsiz vatan haini. Lan! Dur lan orda geliyorum sıkmaya, karı gibi etek giydircam sana şerrafsiz. Ağaç felan dikmece yapalım, esnafın imajını düzeltelim dedik zorla adamı ayar ettiniz. Kapa lan, kapa bekle orda, evinden aldırıcam seni.

* * *

- Allo, bıyrın ben Nurcall, size naası yarmcıolabilirığ, konşmlarmız şrkt plitıkısı geree, banda alınmaktıdı, aezin kızlık soyodu, dom tarhiniz günayyı...Herneyse size yeni bi pakedimizi anlatıcaz Sıkılhan Bey.
- İstemiyom pakedinizi, bi üst pakedinizi felanınızı...
- Lafı ağzıma tıkma Sıkılhan bey. Hatta kal yerini tesbit edicez.
- Oh iyice... Esas sen hatta kal Nurcall, ben sana paket anlatıcam. "Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme halkkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Üçüncü cümle mülga. 3/10/ 2001-4709/5md) Herkes kendisine ait..."
- Bu ne be, mülga taksim bend felan, hiç bişey anlaşılmıyo...
- Sus anayasa pakedi anlatıyorum... Dinleyeceksin. Bundan soona bööle çaarı merkeziniz beni taciz etmeye başladığı dakka susmaksızın anayasa pakedi anlatıcam... Ne diyodum... Aç parantez, üçüncü cümle mülga üç taksim on taksim 2001 tire dörtbinyediyüz dokuza beş...
- Terbiyesiz, telefon sapığı mısın sen? Senin annene kızkardeşine telefonda rahatsızlık verseler iyi mi?
- Siz verirkene iyi ama. Hem anayasa pakedi anlatıyoruz. "Gerekirse kapı kapı dolaşıp anlatınız" denildi. Aç parantez, üçüncü cümle mülga üç taksim on taksim 2001 tire dörtbinyediyüz dokuza beş.
- İstemez, anlatma bana mülga felan, istemiyorum pakedinizi, avantajlarımı anlamadım, çıkmak için hangi tuşa basmak gerekiyo.
- Anlaman gerekmiyo, çaarınca evete bas...
- Tamam ben de şimdi bizim pakadın avantajlarını anlatıyım size, üçe ordan yıldıza basın. Kart yolliycez siza. Üçaya kadar beş, dördüncü aydan soona yedi, ordan, ikiye, trenyoluna bas sinyalımızı bekle...