10 Mart 2010 Çarşamba

LEMAN'DAN HAFTANIN SIKILHAN'I

- Alo Sıkılhan Bunalgül ben, bişi söölicam, bak ne diicam; babam var ya kızıp evdeki herkesin kredi kartını yuttu...
- Manyetiği bozulduysa yutmuştur.
- Biraz bozuk tebi babamın manyetiği. Birisinin hele hele bir kadının elinden kredi kartı alınır mı, alındı diyelim, niye yutuyosun. Bişi söölicam, delirdiği zaman siz naapıyosunuz babana? İçeri alıyo musunuz, bizimki balkonda yaşıyo.
- Yok evin içinde serbest dolaşıyo, kaka kumu var banyoda...
- Yiğıvrançlaşma Sıkılhan, iki medeni insan gibi ol. Ben burda camdan görüyorum, belli bi yaşın üstündeki erkekler balkonda yaşıyo. Orda sigara içmelerine felan izin veriliyo. Bizim sitenin bütün balkonları ortadaki otluk alan ve su birikintisine bakıyo. Akşamları bi çıkıyorum her balkonda bir baba yaşıyo. Onu demek istedim.
- Benim babam sigara içmiyo. Salonda yaşadığını tahmin ediyorum, ben odamdan çıkmıyorum, kredi kartım yok, annemin bıraktığı Sodekso yemek fişleriyle yaşıyorum.
- Nası yani sen de fiş mi yutuyosun? Bişi söölicam, var ya hiç anlamıyorum siz erkekleri. Yiğıvrançlık oscarlarısınız. Balkonlarda tek başınıza ölücaksınız. Alo kapadın mı gene, kakakumu?
- Babam telefonumu yidi...
- Sen aç da kuru basenlerinle dalga geç. Var ya kanında ünite ünite hayvanlık dolaşıyo senin. Aşağıyiğıvrançlar mahalle muhtarı. İlk insanların ilki. Altın ayı! Bişi söölicam, gençken yapılıcak yüz şeyin yüzü de sen olsan bile direkman moruklar daha da sana telefon açmam. Kemirgen, yırtıcı, sürüngen; kombo hayvan!

* * *

- Alo Sıkılhan, benim ben Ömür Dayın. Koşun, galkın gelin... Bizim burda bir elektronik mağazası açılış nedeniyle yüzde elli indirim var. Ay pod, phone, pad...Alayı indirimli. İnce televizyon, ufak laptop, hap şeklinde pikap... Hadi koşun teknolojinin kucaana... Malum, kuyruk olur. Bi gece önceden gelinir, sıcak şarap eşliğinde kuyrukta dikelinir, ufak bi kuyruk ateşi yakılır, çevresinde taklit yapan taklit yapar, fıkraa bilenler fıkraa anlatır, konu konuyu açar, ilerleyen saatlerde alkolun da etkisiyle...
- Var ya, herhangi bir konuda bu kadar ısrarlı olsan dayı... Roket yapmayla kafayı bozmuş olsan mesela, vallaha şimdi fezadaydın, uzaylılarla konu konuyu açıyodu...
- Emeğe saygı dostum... Lan madem şu kadar emek sarfettiğimin farkındasın, niyçün kalkıp gelmiyosun ipeksi bacaklı kız arkadaşlarını toplayıp eşşoğleşşeğin evladı! Sizin nesil orda kendi arasında fikfik hop zıp bizim buraya hiç bişi yok. Ölelim mi lan taşralardayız diye. Gerçi her taşraya bi AVM, girişe bir şelale ve plastik palmiye diktiler ama çocuk kandırıyollar, gerçeği gibi diil. Civar kövlerden AVM'ye otobüs kaldırıyollar, topluca gidip bi çaya beş lira vererek geri dönüyoz. Sizin orlardaki gibi olmuyo...
- E o zaman sen kalk buraya gel dayı. Plastik diil hakiki AVM var bura. Bizim nesil habire radyasyon alıyo düdüklü AVM kapılarından geçerken, ondan giderek gelişip serpiliyor orantısız büyüyoruz.
- Sigigit, bi de dalga geçiyo keçi. Ben oraya gelip naapıcam, siz toplanıp deplasmana geliceksiniz, saha avantajı bende olucak ilşkinin hasını buram buram organik kokanını görüceksiniz. Şimdiki aşklar contalar gibi sahte. Buyrun espiri de yaptım.
- Rrröhh...
- Ne röhü len sıpa, beğenemedin mi? TC Başbakanlık bile Tayyip Bey'in konuşma metinlerini benim espiriklerimle süslüyo. Daha geçen hafta şu köşede Asu Maralman'ın "Olur olur Bal Gibi Olur" şarkısıyla sevenlerime seslenmiştim, bu haftasonu Şanlıurfa'da kalabalık bir yurttaş topluluğuna bu şarkıyla espiri yaparak seslendi. "İlham kedisi gibi kullanılıyorum " Eheh... Alo... Kapadın mı lan? Alo... Gel sen beni dinle, sana da son model bi cep telefonu alırız, rahatça çot çot kapatırsın dayının suratına, sığır...