12 Nisan 2010 Pazartesi

SIKILHAN'DA YENİ TİP: PROMOSYON İNSANI DOKSANNUR. BU HAFTANIN LEMANI'NDAN...

- Allo, Sıkıl miribağ ben Doksannur, sınıftan... Seni şunun için aradım, eğer çarşamba günleri Hanut Hypermarketler Zinciri, sebze reyonundan iki ya da daha fazla atom salata alırsan, ben konfeksiyon reyonundan üçlü soket çorap seti alabilmek için 19.90 lık bir hediye çeki kazanıcam. Bu ayrıca sana aysonuna kadar fırın sütlaç alabilmen için 4.90 değerinde Hanut Puan kazandırıcak.
- Ne dediğini anlayamadım, Ondokuzdoksannur. Hesap makinası bulıyım bi dakka.
- Taam bekliyorum be seni. Rahat ol, acele etme, bi sürü bedava dakkam var. Kendimle beraber üç kişi daha bulup Hanut Hypermaketler Zinciri Şarküteri Reyonu'ndan çemensiz pastırma ve Kars Kaşarı aldığımız için 7.90 lık Hanut Puan kazandım, bu da 4.95'lik bedava konuşma dakkasına denk geliyor.
- Numaramı bir doksan karşılığında biri mi sattı, Doksannur, nerden aklına geldim ki ben?
- Bir doksan diil. 100 kişilik tüketici cep telefonu listesine 65 Hanut Puan veriliyo. Bu da TL olarak,eee, şey ediyo... Hesap makinası buldun mu sen? Harneyse... Bunalgül'den aldım numaranı. Gerçekten akıllı kız, bütün kampanyaları izlemeye başlattım ona da. Kendisi bana cep telefonundaki bütün numaraları verdi, bu sayede yarım sinema bileti kazandı. Bana dört arkadaşının daha bilgilerini verirse, kısa sürede yarım biletini bire tamamlayabilicek.
- Hanut Hypermarket mi veriyo gıdım gıdım sinema biletini.
- Yok onu ben veriyorum. "Doksannur Puan" diye bi puan sistemim var. Ben de "Arkadaşının bilgisini ver, beraber babet ayakkabıda 3.90lık indirim kazan" kampanyasına katılıyorum o bilgilerle. Soona arkadaşımın Doksannur puanları birikmiş oluyo, ben de ona sinema bileti armağan ediyorum.
- Şu an telefonu kapatırsak 100 Sıkılpuan kazanıcan. Alo...? Aferin...

* * *

- Alo... Merhabaa dostum Sıkılhan. Enes ben Enes Binsatar. Bir kerresinde ünlü tüccar Ebu Hüvey...
- Demin ticared ettim yorgunum Enes, kapasak...
- Haberim var, Doksannur'la konuşmuşsunuz. Hakiykaten, mu-azzam bir kız. Çağımızın gerçeğini kavramış, ticaredi seven, eli yizü düzgün, muhafazakar ama modern, teknoloji aşığı, batının iyi taraflarını alabilen, fakat fena taraflarını vea...
- Ben kapatıyım, evlenin siz. Bi süre başbaşa kalın, batının balayı diye bir adeti vardır, ne de güzeldir. Evli çiftler bi yere gidip uzunca bir süre kaybolurlar hani.
- Kısmet diyelim. "Nikâhla ecelin dakkası şaşmaz". Seni çağımızın gerçeği Hipermarket meselesi içün aradım. "Doormencard" diye bir projem var. Apartman kapıcılarını tek markete bağlama, karşılığında kapıcıya kurum kimliği taşıyan bedava kostüm, beysbol şabkası, tekerekli paten vs gibi promosyon malzemesiyle, apartman için aldığı mal oranında marketten alışveriş çeki vermek şeklinde. Sen sizin apartmanın kapıcısını ayarlayabilir misin?
- Geç kaldın. Hanut Hypermarket bina sorumlumuz Fazıl Efendi ve zaarif eşi Sıyırnaz Hanım'ı kendine bağladı bile. Sen yine de bi teklif dosyası hazırla kendileri için. Yalnız Fazıl Bey açıktan dört paket bulgur almadan randevu vermez onu söyliyim...
- Bunlar da iyi alıştı ha, bulgurla kömür vermeden adım atmıyolar. "Maymun gözünü açtı" deycem amma, hem maymuna karşı bi insanım hem de tüketiciye bu türden bir hitapla seslenip aramıza mesafe koyarak seçkinci bir bürokrat gibi davranmak istemem. En son iki paket bulgur, fazlası işlemez, benim vatandaşımı kazıklayamazsınız.
- Ben noolucam? Kömür yaramaz da doğalgaz kontörünü alırım, araya giricez o kadar, ticarede vesiğle olacaz, payımızı bilelim.
- Sana ne oluyo yahu. Sen iki koyun gütmeyi beceremeyen, halka tepeden bakan, ticaredden anlamayan bi insanken, naapacan kömürü bulguru. Sizin gibiler içün demokraasi pakedi var, naapacan hediyye pakedini?
- Bir sahaftan alıp "Ünlü Tacir Ebu Hüveyye'nin Ticared Kıssaları" adlı kitabı okudum da. Bir kerresinde kendisi ve beraberindeki esnaflar bir ticared kervanıyla Ihbıkâbad Şehri'nden Ceheabbiye Şehri'ne doğru yola çıkmışlaar.
- Uzatma, kaç kontör, kaç metreküp doğalgaz işini görür senin? Lan herkes ticared erbabı oldu be... El insaf, herkes esnaf! Edep yahu, kac meroküb?
- Bi dakka kıssamı bitireyim. Ünlü tüccar Ebu Hüveyye dönüyor ve hayretler içinde kendisini izleyen esnaflara diyor ki... Alo.. Kapadın mı, alo... Ehehe... Kurnaz seniii... Alo... Para ver lan... Alo... Ehehe...